Page 77 - Olimpiyat_Dunyasi_s53

Basic HTML Version

Merhaba, ben Burak Dağlıoğlu;
1993 doğumluyum. Dürüstlük dostluğu, sevgi saygıyı, çalışkanlık ise başarıyı doğurur derler. Benim oynadığım oyun
ise dürüstlüğü, pozitif olmamı, saygıyı, zevk almayı, çalışkanlığı ama en önemlisi sorumluluk sahibi olmayı doğurdu.
Antrenmandaki koordinasyon çalışmaları hayatta dikkatli olmayı, paslaşmalarımız paylaşmayı, oyun kuralları disipli-
ni, sayı atmak ufak şeylerden yaşamda mutlu olmayı ve zevk almayı, zaferler ise kazanma alışkanlığını doğurdu. Zaten
sporun ve ÜSO’nun temel amacı da bu değil mi? Bu sadece bir oyun olarak algılanmamalı, bizleri hayata hazırlayan, ba-
kış açısı veren bir evdir ÜSO…
Aslında ben kronik bir astım hastasıyım, yani bu sporu ve tozlu ortamı sevmeyen bir hastalık. Basketbola küçük yaş-
larda babamla sahildeki parklarda başladım ve her şeye rağmen devam ettim. Babam benim ilk koçumdur ve dokto-
rumdur da diyebiliriz. Sanırım spor ve sağlıklı beslenmeyle bağışıklık sistemim güçlendirmiş olacak ki şu an hastalı-
ğım nüksetmiyor.
Daha sonraları arkadaşım sayesinde 2007 yılında ÜSO ile tanıştım ve basketbol antrenmanlarına burada devam ettim.
Aynı zamanda hemen hepsinin ÜSO öğrencisi olduğu ‘Momentum’ müzik grubumuzla ÜSO ailesinin müzikal orkestrası-
nın gitaristliğini yapıyorum. Birçok kez ÜSO öğrencilerine ve öğretmenlerine konser verdik.
ÜSO’da çok değerli hocalarla çalıştım, en önemlilerinden bir tanesi benim baş koçum ve ikinci babam dediğim Ali
Kaval’dır. Her zaman yanımızda olan, dertlerimizi açtığımız, oturup bir şeyler paylaştığımız büyük koçumdur. İsimleri
söylemezsem haksızlık etmiş olurum sanırım. Spor hayatıma daha sonra çeşitli spor kulüplerinde oynayarak devam et-
tim. Üniversiteye hazırlanırken sınav stresi yaşadım ve denemelerim biraz hüsranla sonuçlanmıştı, umutsuzluğa kapıl-
mıştım. Kendimi ‘ters akıntıya kulaç atan çocuk olarak’ diye dile getiriyordum, ta ki değerli büyüğüm ve ÜSO başkanı-
mız Suzan Kum ile konuşuncaya kadar. Bana doğru yolu göstererek, yeteneklerimi ortaya çıkartmamı sağladı. Spor ye-
teneğimi üniversite girişinde kullandım. Üniversiteye girmek için günlerce ÜSO arkadaşım, meslektaşım, müzik dostum
Cem Sevinç ile beraber parkurlarda hazırlandık, çok çalıştık. Çalışmalarımız karşılıksız kalmadı ve her ikimiz de Haliç
Üniversitesi BESYO bölümünü burslu olarak kazandık.
İnandığım net bir şey var; eğer dürüst ve temiz düşüncelere sahipseniz hep bir umut vardır, birileri karşınıza çıkar ve
doğru seçimler yapmanıza yardımcı olur. ÜSO’da çekirdek diye tabir ettiğimiz yerden yetişip, şimdi ise terlerini spor aşkı
için döken çocuklara ‘alaylı ve mektep eğitimli’ olarak eğitim vermekteyim. Antrenör olarak çocuklara bir şeyler öğret-
meye çalışmak bana göre dünyanın en güzel işi. Bu yaşta bir sürü çocuk sahibi oldum. Ayrıca ilk antrenörlük yılımda öğ-
retmenler günüm kutlandı ve çocuklarımdan hediyeler aldım. O anki duygularımı daha önce hiçbir yerde yaşamamıştım.
İşte benim ÜSO kariyerim böyle dopdolu geçiyor. Bana yardım eden, yol gösteren herkese binlerce kez teşekkür ediyo-
rum. Bizlere yol gösterildi, o yolda devam edeceğim. Kim bilir ileride ben de bu şekilde birilerine yardımcı olurum.
(NOT: Suzan Hocam, sizlerden bahsetmeyi çok isterdik, inanın duygularımızı anlatacak cümle bulamadık. Bizi şu sınav
hipodromunda yalnız bırakmadığınız için çok teşekkür ederim tekrar, siz olmasaydınız sanırım bu sınav hipodromunda
kaybolurduk.)
Olympic World
75