Basic HTML Version
daşlar birbirlerine destek oluyorlar.
Bizde de bu olacak artık. Beraber
antrenman yapacaklar. Bir okçu
kardeşimizin, bir koşucudan öğ-
reneceği şey vardır; güreşçi kar-
deşimizin eskrimden öğreneceği
şeyler vardır. Tabi ki bu iki merkez
sadece binadan ibaret olmayacak.
Bunların içerisinde profesyonel
anlamda verilen hizmetler özelikle
olacak. Üniversitelerimiz, spor
akademilerimiz var, çok iyi hekim-
lerimiz, insan kaynağımız, çok iyi
diyetisyenlerimiz, spor birincileri-
miz var. Bunların hepsi gelecekler
ve katkı sağlayacaklar.
Uluslararası ölçütlere bakıldığında
durum ortada. Örnek vermek
gerekirse… Mesela, 100 kişilik
bir sporcu havuzunuz olur, bu
havuzdan 15 tanesi potansiyel
madalya adayıdır ama geri kalan
arkadaşlarımız da onları farklı
yerlerde tutacak, destekleyecek.
Herkes olimpik sporcu değildir
ama Olimpik ve mücadele ruhuyla
ortaya çıkılması gerekir.
15 Temmuz darbe girişiminin
ardından şehir merkezlerinde
boşaltılan bazı askeri bölgeler var.
Bunları hem yeşil alan hem de
sportif alan olarak değerlendire-
biliriz. Bu alanlarla ilgili çalışma
yapıyoruz. Tüm bunlar tamamen
sporumuzu ve sporcumuzu ge-
liştirebilmek amacıyla yürütülen
çalışmalar.
Değişik ortamlarda gündeme
getirilen Rio kafilemizde 29
Türk vatandaşlığına sonra-
dan geçmiş sporcu vardı. Bu
sporcuların ikisi gümüş, biri
de bronz madalya aldı. Bu ko-
nudaki düşüncelerinizi alabilir
miyiz?
Türk vatandaşlığına sonradan
geçmiş, kamuoyunda “devşirme
sporcu” olarak adlandırılan spor-
cularımız konusunda düşüncele-
rimi daha önce dile getirmiştim
ve aynı görüşümü sürdürüyorum.
Benim nezdimde, bayrağımı-
zın başarısı için ter döken her
kardeşimizin bizim başımızın
üstünde yeri vardır. Bence biz, bazı
konulardaki eleştirileri çok acıma-
sızca yapıyoruz. Dünyada ve spor
camiasında birçok örneği olan
bazı konuları, sanki çok farklıymış
gibi sadece Türkiye’de oluyormuş
gibi yaşıyoruz. Oysa Ay - Yıldızlı
bayrağımızı temsil eden, gururla
taşıyan ve onun için ter döken
herkes bizimdir.
Devletimizin spor ve sporcu-
lara destek ve yardımları, spor
altyapı yatırımlarının büyüklüğü
ortada. Türk sporunu, daha
ileriye taşıma sürecinde birinci
derecede yetkili kurum ve
Olimpik spor federasyonları-
mız açısından düşüncelerinizi
öğrenebilir miyiz?
Biz, sadece spor ve sporculara
destek anlamında değil, spora
teşvik etme adına da insanımıza
birçok imkan sunuyoruz. Birçok
tesis yapıyoruz. Stadyumlar,
spor salonları inşa ediyoruz. Bu
yatırımları biz niçin yapıyoruz?
Sporumuzu daha da ileriye taşı-
mak, dünya sporunda marka ilke
olmak adına bu tesisleri yapıyoruz.
Bu işin bir boyutu. Zaten biz bu
yatırımları insanımız, sporumuz
adına yapmak zorundayız, bu
bizim görevimiz.
Bir de işin diğer boyutu, yani bu
işin yönetilmesi var. Yani yetkili
kurum ve federasyonlar boyutu.
Hatırlanacağı üzere Ben Olim-
piyatlara giderken,’Olimpiyatlar
önce bir gerçekleşsin ondan sonra
bir araya gelip konuşacağız’ de-
miştim. O değerlendirmeyi yapar-
ken özellikle federasyonların daha
fazla sporla ilgilenmesi gerekti-
ğini dile getirmiştim. Bu anlamda
sportif başarının bir federasyon
ve başkanı için en önemli kıstas
olduğunu dile getirmiştim.
more than welcome. I think we
criticise certain matters ruthlessly.
We present certain things that
happen all around the world, as
if they take place only in Turkey.
When as anyone who represents,
wears and sweats for our star and
crescent flag is one of us.
The State support for our
athletes and the magnitude of
sports investments are evident.
May we learn your thoughts
about our National Olympic
Federations who are primarily
responsible for promotion and
development of their sports in
Turkey?
We invest and build sports
infrastructure like stadia, sport
halls and others in order to carry
Turkish sport to the next level and
brand our country in international
sports. But this is only one of the
aspects of our efforts. We invest
not only in our athletes but we
also provide numerous means to
our people to encourage them to
do sports. It is our mission.
And then there is the other dimen-
sion; management of our autho-
76
Olimpiyat Dünyası