Page 179 - TMOK olimpiyat dunyasi

Basic HTML Version

ve birlikteliği hakim kılmak
amacıyla düzenlenmekteydi.
Günümüz Olimpiyatlarında bu
kadarını görmek bile olanaksız.
Oysa günümüzde Olimpizmin
soylu değerlerine ve hoşgörüye
daha çok ihtiyacımız var. Olimpik
Tırmanış bu değerleri yeniden
canlandırıyor. Böyle bir etkinlğe
katıldığım için mutluyum
Bildiriler özenle hazırlanmıştı.
Prof. Gıyasettin Demirhan ve
Prof. Hasan Kasap’ın önemli
katkılarıyla süren tartışmalar
ise onları daha da renklendirdi,
derinleştirdi.
Erciyes’e birkaç tırmanma yolu
vardır. Biz Sırttan tırmanacaktık.
Burası biraz uzun, fakat daha
güvenli bir yoldu. Tırmanışı
Gıyasettin DEMİRHAN
yönetiyordu. O sabah hepimiz
oldukça şendik. Ne var ki
hava koşulları aynı neşeyi
taşımıyordu. Rüzgar giderek
şiddetleniyor, zirve ve zirveye
giden yol sık sık bulutlarla
kapanıyordu. 3700 m. dolayında
durup, karar vermek zorunda
kaldık. Dağ tırmanmamıza
izin vermiyordu. Etkinliğin
‘Olimpizm-Dağ - Hoşgörü’
TRUKSOVA presented her
paper titled ‘Olympic Thought:
Friendship, Peace and Unity’.
She says “In ancient Greece,
the Olympic Games were held
in order to promote peace,
friendship, and unity, values out
of which the Olympic thought
had emerged. It is hard to see
that in today’s Olympic Games.
However, we need tolerance and
noble values of the Olympics
more. The Olympic Climbing
revives these values. That’s why
I am happy to attend such an
activity.”
The papers were prepared
meticulously. They were
versified and deepened by the
discussions with the important
contributions of Prof. Dr.
Gıyasettin Demirhan and Prof.
Dr. Hasan Kasap.
There are several climbing
routes to Mount Erciyes but we
took a long but safer route. Prof.
Dr. Gıyasettin Demirhan was
supervising the climb. We were
all so happy that morning, but
the weather was in a bad mood.
It did not let us climb. We had
bağlamında gerçekleşen
düşünsel yanı bizden Erciyes’e
hoşgörülü davranmamızı
istiyordu. Hoşgörü yalnızca
insandan insana değil, insandan
doğaya da gerçekleşebilir.
Hoşgörüdeki Sevgi yalnızca
İnsandan İnsana değil, İnsandan
tüm doğaya ve hatta tüm
evrenedir. Sonuçta, 3700
metreden dönmeye karar verdik
ve döndük.
Ertesi gün Koç Dağı çıkışımız
vardı. Koç Dağı, Erciyes’in
hemen karşısında 2617 metreye
varan bir tepe gibidir. Karşımızda
başı dumanlı Erciyes, açık mavi
bir gökyüzü, yemyeşil Koç
Dağı’nda geniş bir tur yaptık.
Dağ, Olimpik düşüncenin
temel değerlerinden olan
dostluğu, dayanışmayı
hoşgörüyü ve daha yüksek
değerler uyarınca yaşama
gücünü bizlere yaşatmıştı.
Evlerimize o dostlukla, o
yakınlıkla, o güçle ve gelecek yıl
uluslararası düzeyde yapmaya
hazırlandığımız XI. Olimpik
Tırmanışın özlemiyle döndük.
to stop and decide at around
3.700 meters. The intellectual
part of “Olympism – Mountain –
Tolerance” invited us to treat the
Mount with tolerance. Tolerance
can be shown from a human
being to another one as well as
from a human being to nature.
The inner love of tolerance is
not just from human beings to
other human beings, but it is
from human beings to nature
and even cosmos. Finally, we
decided to go back from the
height of 3.700 meters. The
next day, we had a plan to
climb Mount Koç. It is like a hill
of 2.617 meters across Mount
Erciyes. We realized a wide tour
around the green Mount Koç
across the cloudy Mount Erciyes
under the blue sky.
The Mountain had given us the
strength to live in accord with
the essential Olympic values of
friendship, solidarity, tolerance.
We returned to our homes with
that friendship, connection,
strength and the longing for the
next year’s XI. Olympic Climb
we are planning to organize
internationally.
Olympic World
177