Page 73 - Olimpiyat_Dunyasi

Basic HTML Version

sıcaktır ve şampiyona stad-
yumda yapılmaktadır. İlk ma-
çını öğle saatlerinde yapar ve
Macar’ı tuşla yener. Daha son-
ra otele dönerler, her yerde
kertenkeleler gezinmektedir.
Macar’dan sonra Amerikalı ve
Bulgar’ı da yener Ahmet Ayık.
Sırada şampiyonluk maçı var-
dır ve yine Lomitze ile kapı-
şacaktır. Güreş üçer dakikalık
üç devre üzerinden yapılmak-
tadır. Yeni Delhi’nin sıcağında
ve açık havada ilk üç dakika
puansız geçer. Devre arası ho-
casına “Hiç endişelenme şim-
di puan alıp geleceğim” der
ve gerçekten ikinci devrenin
hemen başında o müthiş dalı-
şını yapar, rakibini havalandı-
rarak yere indirir. Lomitze ne
zaman atak yapmaya kalksa
kontratak yer ve puanları Ayık
toplar. Son devre yine dalıp
bastırdığında, bir taraftan sar-
mayı vurur diğer taraftan elini
çenesine, dirseğini de rakibi-
nin sırtına dayar. Güreş bitmiş,
Ayık 97 kiloda dünyanın en
iyisi ve en büyüğü olduğunu
bir kez daha kanıtlamıştır.
1968 Mexico City Olimpiyat
Oyunları’nda bir yıl önce
Dünya Şampiyonası’nda yen-
diği ABD’li rakibiyle güreş-
mekte olan Ahmet Ayık is-
tediklerini bir türlü yapa-
mamaktadır. Son dakikala-
ra doğru bir ara minder dışın-
dan içeri girerken takım ar-
kadaşı Mahmut Atalay ile göz
göze gelirler. Dizlerinin üze-
rine çökmüş olan Atalay, “Ne
yapıyorsun? Nasıl güreşiyor-
sun? Ahmet Ayık yenildi diye-
ceklerine, öldü desinler” diye
bağırır. O anda kendine gelen
Ayık, rakibini koltuk altından
bastırarak yener, sonra Moğol,
Polonyalı ve Macar’ı yenerek
finale yürür. Finalde yine Rus
Lomitze ile karşılaşır. Rakibine
karşı 1-0 önde iken ters bir
pozisyonda kolundan sakatla-
nır. Koluna buz tatbik eder ve
sarılı kolu ile puan vermeden
güreşir, maçı bitirir. Aldığı bir
ihtarla maçın sonucu berabe-
re ilan edilir. Bu sonuç şam-
piyon olması için yeterlidir
ve Ahmet Ayık 1968 Mexico
Olimpiyat Oyunları’nda altın
madalyanın sahibi olur.
1969 yılında milli takım gü-
reşçileri federasyon başkanını
boykot eder. Olayın başlangı-
cında Ahmet Ayık yoktur ama
takım arkadaşlarına söz ver-
diği için en verimli dönemin-
de 1968 Avrupa Şampiyonası
ile beraber iki Avrupa ve bir
Dünya Şampiyonası’nın altın
madalyalarını elini tersi ile ite-
rek boynuna takamayacak-
tır. Yerine şampiyonaya giden-
ler elleri boş döner. 1970’in
ilk aylarında İzmir Alsancak
Atatürk Spor Salonu’nda
Türkiye Şampiyonası yapılır ve
Ahmet Ayık tüm rakiplerini ye-
nerek şampiyon olur. Ertesi
gün “Ayık Bu Dünya Sana
Layık” şeklinde başlıklarla ga-
zetelerin manşetindedir. 1970
Avrupa Şampiyonası’na iki ay
Ayık is not to idle, holds him
down and makes him taste
his most unforgettable and
heavy defeat of his wrestling
career. Beating the Bulgarian
in the finals, Ahmet Ayık is
the European Champion in
97 kilos.
In the same year, World
Championships is organized in
New Delhi, India. The weath-
er is very hot despite the date
being 12 November and the
Championship is held in an
open stadium. Ayık wins his
first match, played at midday,
against the Hungarian. Then
they return to the hotel and
there are lizards everywhere.
Having beaten his American
and Bulgarian rivals Ahmet
is ready for the final match
against, again, Lomitze. The
match is of three three-minute
sessions. The first three min-
utes finishes with no points
in the sweltering heat of New
Delhi. Ayık says to his coach
‘Do not worry. I’m going to
get the point now’ and right
at the beginning of the sec-
ond round makes his terrif-
ic plunge, lifts his opponent
up and slams him down. Ayık
collects the points by coun-
ter attacking all the attacks by
Lomitze. In the last round Ayık
plunges, presses down, enve-
lopes and with one hand un-
der his rival’s chin and his el-
bow pressing on his back, fin-
ishes the match. Ahmet Ayık
once again proves that he
is the best in the world in
97 kilos.
At a match in 1968 Mexico
City Olympic Games, Ahmet
Ayık is somehow in a state
where he is unable to do
whatever he intended
against his opponent that
he had beaten a year ago at
the World Championships.
Towards the end of the match,
he makes an eye contact with
his teammate Mahmut Atalay.
Atalay shouts: ‘What are you
doing? What kind of wres-
tling is this? People better
say Ahmet Ayık is dead rath-
er than lost ’. Ayık pulls him-
self together right at that
moment and beats his rival.
Beating his Mongolian, Polish
and Hungarian opponents he
moves on to the final match
to meet, again, the Russian
Lomitze. He injures his arm in
a reverse position while he
was leading the match 1-0.
He continues and finishes the
match, one arm in bandag-
es, without losing a point. The
match is declared a draw due
to a warning he has received.
However, a draw is sufficient
for him to become the cham-
pion and Ahmet Ayık wins the
gold medal in 1968 Mexico
City Olympic Games.
In 1969, the wrestlers in the
National Team boycott the
president of the Federation.
Though Ahmet Ayık was not
OlympicWorld
71