Page 64 - Olimpiyat_Dunyasi

Basic HTML Version

Cumhuriyet tarihimizde, uluslararası alanda en çok madalya
kazandığımız spor dalıdır güreş. Dünyaya nam salan efsane
şampiyonları ile Türk sporunun en değerli hazinesidir. Bu
efsanelerden biri olan Ahmet Ayık, sporculuk yaşantısı
süresince Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonlukları ile her
başarıyı tatmış, hedeflerine ulaşmış bir isim. Aktif sporculuk
yaşamı sonrasında da güreş sporunun içinde kalan Ayık,
halen FILA yönetiminde asbaşkan olarak görev yapıyor
ve hem kurucusu olduğu hem de 20 yılı aşkın süredir
başkanlığını yürüttüğü Türk Güreş Vakfı’nda önemli
hizmetlerde bulunuyor.
Wrestling is the sport in which Turkey has won most of
its medals in the international arena in the history of the
Republic. With its world famous champions, it is the most precious
treasure of Turkish sport. One of the legends is Ahmet Ayık. An
athlete, who has attained his goals and tasted ever success with his
European and World championships. Ayık, remaining within the sport
after his active career as a wrestler, is currently serving as FILA Vice
President and as the President of the Turkish Wrestling Foundation
which he had founded more than 20 years ago.
Bir Cihan Pehlivanı; Ahmet AYIK
AWorld Champion: Ahmet AYIK
Y
aklaşık 76 yıl önce, 1938
Martının son günü Sivas’ın
Doğanşar ilçesine bağlı
Eskiköy’ün köy odasında sıcak
sobanın etrafında heyecan-
lı ama sessiz bir bekleyiş var-
dı. Bir süre sonra köy odasının
eski kapısı gıcırdayarak açıldı-
ğında heyecan daha artmıştı.
İçeriye giren çocuğun gözleri
birisini arıyordu, aradığını bul-
manın sevinci ile gülümsedi
ve “Ömer amca müjde bir oğ-
lun oldu” dedi. Köy odasında-
ki heyecan sevince dönüşmüş-
tü. Köylüler; Ömer’i “Gözün ay-
dın hayırlı olsun” diyerek kut-
ladılar, sevincine ortak oldular.
S
ome 76 years ago, on the
last day of March 1938,
there was an excited yet silent
expectancy beside the hot
stove in a room at the Eskiköy
village of Doğanşar, Sivas. The
excitement mounted as the
worn out door squeaked open.
Searching for someone with
his eyes, the messenger boy
smiled, having found whom
he was looking for and said:
“Uncle Ömer, good news! You
have a son.” The excitement in
the village room turned into
delight. The villagers congrat-
ulated Ömer, wishing him a
dutiful son. The fifth child of
Eskiköylü Ömer’in beşinci ço-
cuğu da hayırlısı ile dünya-
ya gözlerini açmıştı. Doğumu
yaptıran ve akrabaları da olan
‘Ebe’ bir de haber göndermişti:
“Varın haber verin, çarıklı, do-
laklı bir koyun çobanı doğ-
du. Sağlıklı, hem de besili.
Ömer’ in gözü aydın olsun… “
Yıllar sonra dünyaya nam sa-
lacak, Türk güreş tarihine adı-
nı altın harflerle yazdıracak bir
şampiyonun yaşamı işte böy-
le başlamıştı. Herkesin haya-
tı ilginçtir; şans ve şanssız-
lıklar, başarılar başarısızlık-
lar, mutluluklar mutsuzluklar,
Ömer from Eskiköy was born.
The midwife, who was also a
relative, had sent a message:
‘Go and give him the
news, a healthy and fleshy
sheep shepherd is born.
Congratulations to Ömer.”
This is how the life of a cham-
pion, that was to become
world famous and have his
name written in gold letters
in the history of Turkish wres-
tling, had begun.
Everyone’s life is interesting;
good and bad luck, victories
and defeats, joy and grief, fate,
62
Olimpiyat Dünyası