Page 6 - TMOK_Faaliyet_Raporu_2013

Basic HTML Version

6
Değerli Üyelerimiz,
Selim Sırrı Tarcan tarafından 1908 yılında kurulan ve
ülkemizin gönüllü çalışan en eski sivil toplum kuruluşu olan
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) olarak, tüzüğümüzde
belirlenmiş ilkeler ve görevlerimiz doğrultusunda yoğun
bir çalışma sürdürüyoruz. Bu bağlamda, 2013 yılında
gerçekleşen faaliyetlerimizi, mali raporumuzu ve buna ilişkin
tabloları bu kitapçık içinde özetle takdirlerinize sunuyoruz.
Tüzüğü, görevleri ve faaliyetleri, Uluslararası Olimpiyat
Komitesi’nin (IOC) ‘Olimpik Antlaşması’na dayanan,
temel görevi ise ‘Olimpik Hareket’in ve sporun ülkemizde
geliştirilerek ve Olimpik değerlerin korunmasını sağlamak
olan TMOK, Yaz ve Kış Olimpiyat Oyunları, Dünya Gençlik
Olimpiyat Oyunları (YOG), Avrupa Gençlik Olimpik Yaz ve
Kış Festivalleri (EYOF & EYOWF), Akdeniz Oyunları gibi IOC
tarafından düzenlenen ve tanınan organizasyonlara katılım ve
adaylık konusunda Türkiye’nin yetkili tek kurumudur. Genel
Kurulumuzun günümüz itibariyle 589 üyesi, 22 kurumsal üyesi,
14 fahri üyesi bulunmaktadır. TMOK, Dernekler Kanunu’na
göre İçişleri Bakanlığı, tüzüğümüze göre de genel kurul
üyelerimiz tarafından seçilen Denetleme Kurulu tarafından
denetlenmektedir. Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Denetleme
Kurulu, Konsey, Sicil Kurulu, Yüksek Danışma ve Disiplin
Kurulu, TMOK’un organlarını teşkil etmekte olup, ayrıca tümü
gönüllülerden oluşan 11 komisyonumuz mevcuttur.
TMOK, Olimpiyat Oyunları başta olmak üzere, uluslararası
yarışmalarda ulusal spor federasyonları ile işbirliği
yapmakta, sporcularımıza destek vermektedir. Söz konusu
kapsamda antrenör, monitör ve spor lideri eğitiminin bilimsel
platforma oturtulması, lisan dahil her konuda sürekli eğitimle
gelişmelerinin sağlanması, sporcu sağlığı, sporla ilgili tıp
merkezlerinin geliştirilmesi ve etkin olarak kullanılmasının
yanı sıra buralarda görevli teknik kadroların da eğitimi ile
gelişmelerine katkıda bulunulmaktadır.
İstanbul’un 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylığı
bilindiği gibi 7 Eylül 2013 tarihinde Buenos Aires’te IOC
Genel Kurulu’nda yapılan oylama ile noktalanmıştır. Önceki
adaylıklarımızdan farklı olarak; İstanbul 2020 projesi ve
adaylık dosyasının hazırlanması, teknik ve finansal planlama
ve dosya içeriğinin mükemmelliğini sağlamak üzere
konularında uzman, ulusal ve uluslararası profesyonel
kuruluşlardan hizmet alımı yoluna gidilmiştir. ‘İstanbul 2020
Projesi’ kapsamında önerilen tüm yapılanmalar; İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, şehir planlamacıları ve ilgili kamu
idareleriyle işbirliği içerisinde, 2023 Stratejik Master Planı’na
uyum ve entegrasyon sağlayacak şekilde planlanmıştır. Bu
yaklaşımla, önemli seviyelerdeki yatırımlardan en iyi şekilde
faydalanılması, ekonomik geçerlilik ve uygulanabilirliğin
sağlanması hedeflenmiştir. Yine önceki adaylıklarımızdan
farklı olarak,süreç boyunca ihtiyaç duyulan stratejik iletişim
ve halkla ilişkiler / lobi danışmanlığı, tanıtım, reklam ve
promosyon alanlarında hizmet alımı yoluna gidilerek, dünyanın
en önde gelen profesyonel kuruluş ve uzman danışmanların
katılımı ile çok uluslu bir konsorsiyum oluşturulmuştur. Bu
çerçevede, ana iletişim stratejileri, temel mesajlar, söylem
birliği ve katılımcı unsurlar belirlenmiş, uluslararası PR ve
tanıtım kampanyaları ile lobi faaliyetleri planlanarak en üst
düzeyde uygulanmaya konulmuştur. İstanbul’un 2020 adaylığı,
önceki adaylıklarımızdan daha birçok ‘ilk’ ile ayrışırken, ilk
kez Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan başta olmak
üzere tüm siyasi liderlerimiz, ilgili Bakanlıklar ve kamu
kurumları desteklerini esirgememişler, sürece fiilen katkıda
bulunmuşlardır. İlk kez Türk iş aleminin önde gelen kuruluş ve
yöneticileri de katılımcı unsurlar arasında yerlerini almışlar,
sadece maddi yönden değil kişisel olarak da büyük gayret
göstermişlerdir. Kısaca özetlemek gerekirse; kişisel birikim,
güç ve ilişkilerini bu davaya hasretmiş insanlardan oluşan çok
katılımlı ve kapsamlı bir ‘Görev Gücü’, İstanbul’un ve Türkiye’nin
kazanması için elden gelen tüm çabayı göstermiştir. İstanbul,
geçmiş algılamaların aksine uluslararası spor arenasında
saygın ve her zaman dikkate alınması gereken güçlü bir aday
konumuna gelmiştir. Finalde kaybetmemiz ile ilgili ayrıntılı
bir analiz ve sonuca etki eden değişik faktörlerin objektif
şekilde değerlendirilmesi sonrası bundan sonraki hedef,
edinilen deneyimler ışığında geleceğe yönelik adımların
atılması olmalıdır. 2016 yılında Rio’da düzenlenecek Yaz
Olimpiyat Oyunları’na Türkiye’nin en az 200 sporcu ile
katılmayı hedeflemesi düşüncemizdir. Sporda başarı için tek
başına sadece tesis yatırımı yeterli olamaz. Yetenek seçimi,
performans odaklı hazırlıkların planlanması ve yaygınlaşması
sağlanmadıkça sporumuzu bugünkünden daha yukarı bir
düzeye çıkarabilmek mümkün olamayacaktır.
2013 yılı ülkemizde doping konusundaki üzücü gerçeklerle
yüzleşilen bir yil olmuştur. TMOK olarak dopingle mücadele
konusunda büyük bir kararlılıkla hareket ediyor ve ‘Dopinge
Sıfır Tolerans’ kavramının toplum bilincine yerleştirilmesi için
çaba gösteriyoruz. Dopingle Mücadele Komisyonumuz, Dünya
Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) kuralları çerçevesinde
yoğun bir çalışma yürütüyor. Sağlık Komisyonumuz da
dopingle mücadele çerçevesinde eğitim çalışmaları yapıyor.
Aile hekimlerine yönelik spor ve sağlık temalı kurslar
düzenleyen Sağlık Komisyonu üyeleri, Sağlık Bakanlığı Tıpta
Uzmanlık Kurulu müfredat çalışmalarına spor hekimliği
alanında katkı sağlıyorlar, TMOK’u ulusal ve uluslararası spor
bilimleri kongrelerinde temsil ediyorlar.
Önsöz